Aranıyor...
Sonuç bulunamadı.
Alaçatı’ya ilk defa gelen biri; Ilıca Plajı’nın, taş döşeli sokakların, köy içindeki tarihi evlerin, Delikli Koy gibi irili ufaklı sahillerinden görülebilecek manzaraların, limanın, yel değirmenlerinin, Hacımemişin, Kemalpaşa Caddesinin benzersiz güzelliğine bir çırpıda tutulur.
Çeşme’ye bağlı olan bu kasaba; güçlü bir şekilde geçmişi anımsatan çok sayıda taş dokusuyla tarihsel bir güzellik sunuyor insana. Her bir yapı inanılmaz bir mikro hikaye barındırıyor. Ve karşınızda Cumbalı Konak!
Cumbalı Konak; tonlarca düşsel ögenin taşınarak yapıldığı özel bir otel. Bu göz dolduran mimarinin hikayesi de çok ilginç: ev sahibi Engin burayı yörede yıkılmış eski Rum evlerinden getirdiği 52 römork dolusu taşlarla yapmış 2011 yılında.
Konak, Alaçatı florasından isimlerini alan, son derece pitoresk güzellikte odalara sahip. Sessizliğin içine gömülmüş jakuzili ve şömineli deluxe odaları; doğanın geçmişini ve geleceğini barındıran bir tat sunuyor insana.
Ev sahibi Engin; Alaçatı’daki herkesin gerçek yüzüyle dolaştığını, bu yüzden de halka açık bir yer olduğunu söylüyor buraların. Yolda sürekli karşılaşılmasından, günde 7-8 kez selamlaşıldığından, birbirinden uzaklaşırken dahi insanların seslerini yükselterek konuşmaya devam ettiğinden bahsediyor. Buraları sevmesi boşuna değil Engin’in. Her yer insanla güzel gerçekten de…
Konağın bakımlı bahçesinin, zarif havuzunun, serpme kahvaltısının, restoranının hayranlık uyandıran iç açıcı halleri; yılın her döneminde görülmeye, deneyimlenmeye değer. Çünkü Cumbalı Konak yılın her günü açık! Bazen ince bir sis örtüsüne sarılı, bazen de gün ışığının parıltısıyla yıkanmış halde selamlıyor misafirlerini… Engin yıllardır gelen tüm konuklarına hep aynı tavsiyede bulunuyor: kendinizi evinizde bırakın ve gönlünüzce bir gezinti yapma isteğiniz doğsun böylelikle diyor! Engin’e misafir olmak eminim ki sizin de hoşunuza gidecek...
Size Alaçatı ile ilgili önereceğim güzergâhın başlığı: gelişigüzel. Alaçatı küçüktür, kaybolup da bir daha yolunuzu bulamamaktan korkmayın! Çeşme’den kalkan feribotlarla sadece 15 dakika içinde Sakız (Chios) Adasını ziyaret etme imkanını kaçırmayın! Karaburun, Mordoğan, Balıklıova ve Urla da günübirlik gideceğiniz yerlerden…
Akşam olunca Alaçatı’nın gerçek lezzeti meyhanelerdir bence. Asma Yaprağı, Ferdi’nin Yeri ve Ortaya: gönlünüzü çalacak yerlerden olacak. Menülerinde Ege’nin zeytinleri, yaprak sarmaları, şevketi bostanlar, kabak çiçeği dolmaları, deniz börülceleri, humuslar, tekmilli favalar, çeşnilendirilmiş salatalar… Özel olarak pişirilmiş bölgenin barbun balıklarını da yemeden dönmeyin! Yemek sonrası ise; Dokuzbuçuk, Korto, Boop ve Scatola isimli mekânlar gecenin keyfini sürebileceğiniz yerlerden.